Çocuklarda kurdeşen, tıbbi adıyla ürtiker, cilt üzerinde yoğun kaşıntının eşlik ettiği döküntülerle karakterize bir deri hastalığıdır. Ürtiker plakları, deriden daha kabarık, sınırları belirgin ve yuvarlakça bir görünüm sergiler. Bu döküntüler genellikle birkaç milimetreden 8-10 santimetreye kadar değişen boyutlarda olabilir. Her bir belirti genellikle 1-24 saat içinde kaybolur, ancak yakınında yeni bir belirti oluşabilir. Ürtiker, diğer hastalıklarla kolay kolay karışmayan özellikler gösterir. Ürtikerli hastaların yarısında tekrarlayan anjioödem öyküsü de bulunur. Tek başına anjioödem görülmesi nadirdir. Ürtiker ve anjioödem genellikle yaşamı tehdit edici değildir. Deri ve cilt altında benzer belirtiler, sınırları daha az belirgin, kabarıklık, şişme, kaşıntı, yanma veya batma hissi şeklinde ortaya çıkar. Ürtiker ve anjioödem oldukça yaygın olarak görülür ve tekrarlayabilir. Bulguların olmadığı dönemlerde çocuklar tamamen sağlıklı görünür. Çocukluk yaşlarında her dönemde ilk bulgular ortaya çıkabilir. Geçmişinde ve ailesinde astım öyküsü olan kişiler daha fazla risk altındadır.

Çocuklarda öykünün değerlendirilmesi, fiziki muayene ve alerji testleri ile tanı konur. Çocuklar genellikle yerini tam olarak belirleyemedikleri için kaşıntıları olduğunu söylerler. Sonrasında tipik ürtiker lezyonları belirir. Kaşıntı hissi hafif bir rahatsızlıktan, kişinin cildinde soyulmalar yaratan kaşıntılara kadar değişebilir. Ürtiker lezyon grupları kısa sürede belirir ve sonra kaybolurlar. Gün içerisinde lezyonlar tekrarlayabilir. Kaşıntı genelde şiddetli ve bulgular cilt bölümüyle sınırlıdır. Anjioödem gelişimi, bir kabarıklığın kenarından ya da bağımsız herhangi bir bölgeden başlayabilir. Ancak bu derin ödem daha çok göz kapakları, dudaklar, eklem çevreleri ve genital bölgelerde kendini gösterir. Bulgular hafif bir rahatsızlıktan basınç hissine ve nefes borusunda ödem sebebiyle ağır bir nefes darlığına kadar değişebilir. Alerji testleri çoğu hastada alerji bulunduğu için tanıyı destekleyici bir testtir. Alerji testleri her yaş grubuna yapılabilir ve alerji uzmanları tarafından değerlendirilir. Elde edilen bulgular, rahatsızlığın tedavisinde yön vericidir.

Çocuklarda kurdeşenin en sık sebebi, besinlere ve özellikle besinlerdeki katkı maddelerine bağlı olarak gelişir. Besinlerden renkli sakız, şeker, çikolata, bakkaldan alınacak süt, meyve suları kurdeşene neden olabilir. Fıstık, fındık, meyve, domates, çilek ve kabuklu deniz hayvanları da ürtiker yapabilir. Çocuklarda kurdeşenin nedenlerini sıralayacak olursak;

Ürtiker ve anjioödemin tedavisinde ilk önemli adım, hasta için tetikleyici olarak etki edebilecek faktörlerden (örneğin alerjisi var ise ilgili gıdalardan ve ilaç alerjenlerinden) korunmaktır. Hastalık değişik sürelerde ve tekrarlayarak seyredebilir. Bulgular ortaya çıktığında bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. İlaçlar şurup, hap, merhem, iğne şeklinde alınabilir. Sadece deri bulgularıyla ortaya çıkan ürtiker ve anjioödem çocuklarda sıkça görülür ve çoğunlukla tedavi ile iyileşir. Ancak burada önemli olan nokta ürtiker ve anjioödemin anafilaksi ile birlikte olabileceğidir. Anafilaksi (ciddi alerjik reaksiyon) olgularında hayati tehlike yaratabilir. (Anafilakside deri bulgularına ilave olarak, nefes darlığı, gırtlak ve boğazda şişme, tıkanma hissi, tansiyon düşmesi, çarpıntı, şuur kaybı gibi diğer organları da ilgilendiren belirtiler vardır). Ayrıca çok nadir görülen kalıtsal tip anjioödem de (anjioödem ve karın ağrısı atakları ile ortaya çıkar). Ciddi boğaz ve gırtlak şişmesi gelişerek hayati tehlike yaratabilir. Tedavisi planlanan hastalar, uygun aralıklarla takip edilerek muayeneleri yapılır. Aralarda oluşan rahatsızlıklarını nasıl tedavi edecekleri konusunda bilgiler verilir ve halledemedikleri bir sorunla karşılaştıklarında nereye başvurmaları gerektiği kendilerine açıklanır. Hastalar kendilerine önerilen tedaviye uydukları takdirde, hastalığın tekrarlama ve şiddetinde azalma görülür. Tedaviye uyulmadığı takdirde, hastalık belirtilerinde ilerleme görülebilir. Hastaların uygun aralıklarla izlenmesi ve hastalığın seyrine göre tedavinin yeniden düzenlenmesi en önemli unsurlardan biridir.